FAKAT diyorum: Mirasçı her şeyin efendisi ise de, sabi oldukça kuldan farkı
yoktur;
2. fakat babasının tayin ettiği vakte kadar vasiler ve kâhyalar altındadır.
3. Böylece biz de çocuklar iken, dünyanın iptidailiği altında esir idik;
4. fakat vaktin tamamiyeti gelince, biz oğulluğu alalım diye, şeriat altında
olanları kurtarmak için,
5. Allah kendi Oğlunu, kadından doğmuş, şeriat altında doğmuş olarak
gönderdi.
6. Ve mademki oğullarsınız, Allah kendi Oğlunun: Abba, Baba, nida eden Ruhunu
yüreklerimize gönderdi.
7. Şöyle ki, artık kul değil, oğulsun; ve oğul isen, hem de Allah vasıtası
ile mirasçısın.
8. Fakat o zaman Allahı bilmiyerek tabiatile ilâh olmıyanlara kulluk
ettiniz;
9. fakat şimdi Allahı bildikten, ve daha ziyade Allah tarafından
bilindikten sonra, yeniden tekrar kulluk etmek istediğiniz zayıf ve hakir iptidailiğe
nasıl yine dönüyorsunuz?
10. Günler, ve aylar, ve mevsimler, ve yıllar tutuyorsunuz.
11. Sizin için bir suretle boş yere çalışmış olmıyayım diye, sizden
korkuyorum.
12. Ey kardeşler, sizden rica ederim, benim gibi olun, çünkü ben de sizin
gibi oldum. Bana hiç bir haksızlık etmediniz;
13. fakat bilirsiniz ki, beden zayıflığından dolayı size evelki defada
incili vâzettim,
14. ve bedenimde sizin için bir tecrübe olan hali hor görmediniz, ve
reddetmediniz; fakat beni Allahın bir meleği gibi, Mesih İsa gibi, kabul
ettiniz.
15. İmdi o mutluluğunuz nerededir? çünkü sizin hakkınızda şehadet ederim
ki, eğer mümkün olsaydı, gözlerinizi oyar, ve bana verirdiniz.
16. Öyle ise, size hakikati söyliyerek düşmanınız mı oldum?
17. Hakkınızda gayret ediyorlar, iyi yolda değil; ancak kendileri için
gayret edesiniz diye, sizi hariçte bırakmak istiyorlar.
18. Fakat yalnız ben sizin yanınızda hazırken değil, daima iyi şeyde gayret
iyidir.
29. Mesih sizde suret buluncıya kadar, kendileri için tekrar ağrı çektiğim
çocuklarım
20. fakat şimdi yanınızda hazır olmak ve sesimi değiştirmek isterdim; çünkü
hakkınızda tereddüt ediyorum.
21. Ey şeriat altında olmak istiyenler, bana söyleyin, şeriati işitmiyor
musunuz?
22. Çünkü, İbrahimin biri cariyeden ve biri hür kadından iki oğlu vardı,
diye yazılmıştır.
23. Fakat cariyeden olan, bedene göre, ve hür kadından olan, vade göre
doğmuştur.
24. Bu şeylerde remiz vardır; çünkü bu kadınlar iki ahittirler; kulluk için
doğuran biri, Sina dağındandır, o Hacardır.
25. Ve Hacar Arabistanda olan Sina dağıdır, ve şimdiki Yeruşalime
muadildir; çünkü çocukları ile beraber kulluk ediyor.
26. Fakat yukarıdaki Yeruşalim hürdür, bizim anamız odur.
27. Çünkü yazılmıştır: “Ey doğurmıyan kısır, sevin; Ey doğurma ağrısı
bilmiyen, sürur ile nida et; Çünkü bırakılmış kadının oğulları, kocası olanın
oğullarından çoktur.”*
*İşaya 54:1.
28. Ve biz, ey kardeşler, İshak gibi vadin çocuklarıyız.
29. Fakat o zaman bedene göre doğmuş olan, Ruha göre doğmuş olana nasıl eza
etti ise, şimdi de böyledir.
30. Fakat kitap ne diyor? “Cariyeyi ve onun oğlunu dışarı at; çünkü
cariyenin oğlu hür kadının oğlu ile beraber miras almıyacaktır.”*
31. Bunun için, ey kardeşler, cariyenin değil, fakat hür kadının
çocuklarıyız.
*Tekvin 21:10, 12.